Çocuklara sınır koyma; bireyin varlığını diğerlerinden ayırt etmeyi ve haklarının tam olarak nerede başlayıp bittiğini anlamaya yardımcı olur. Sınırlarının ve varlığının farkında olan çocuklar dış dünyayı ve kendisini çok daha kolay şekilde kavrayabilir. Bunun sebebi ise doğru şekilde tanımlanan sınırların çocuklara öğrenme ve keyif sürecini güvenli şekilde yapabilecekleri bir alan sağlamasıdır.

Çocuklar bu kuralların uygulanmasında anne ve babaların yetkin olduğunu hissettiklerinde ve kendilerini her durumda koruyabildiklerini bildiklerinde, dış dünyayı bir tehdit olarak görmez ve keşfetmeye hevesli olurlar. Çocukta güven duygusunu geliştirme konusunda etkili olan sınır koyma süreci, çocukla sağlıklı iletişimin temel taşlarından biri olarak nitelendirilir.
Çocuklara sınır koymak, bir beklenti ya da kuralı ona kendini güvende hissettirecek, çok daha rahat hareket edebileceği alanları belirleyerek öğretilen, her bireyin gelişiminde önemli bir rol üstlenen pozitif süreç olarak nitelendirilir. Ayrıca sınır koyma ebeveynin çocukla arasındaki güvenli ilişkiyi ona zarar vermeden çocuğun davranışlarını kısıtlaması anlamına gelir. Bu durumda çocuk ve ebeveyn arasındaki güven temelli kurulan ilişki, tüm süreçlerde olduğu gibi bu süreçte de büyük bir öneme sahiptir.
Sınır koymak, her yaş aralığında ihtiyaç duyulan bir durumdur. Bu yüzden sınır koymak için uygun bir yaş aralığının olduğunu ifade etmek yanlış olur. Ancak dünyaya gelen çocuklara sınır koymaya başlamak için ideal yaş aralığı genel olarak 2,5 -3 yaş arasıdır.
Bir çocuk dünyaya geldiği ilk andan itibaren konforlu ve keyifli bir yaşam sürmeyi hak eder. Bu yüzden her çocuğun gene olarak birçok ihtiyacı ebeveyni tarafından karşılanır. Çocuk, kendini rahat hissettiği ve sonsuz sevgi gördüğünü bildiği, sınırların olmadığı bir ortamda yalanın getirdiği sorumlulukları yerine getirmeyi pek fazla istemez. Bunları ise daha çok deneyimleyerek öğrenmek ister. Sınırları belirsiz olan bir deneyimleme ise her zaman zararsız ya da olumlu şekilde sonuçlanmaz. Bu yüzden çocuklar için daha çerçeveli ve güvenli alanlar yaratmak gerekir. Söz konusu olan bu alan içerisinde deneyimlerinin sonucu olumlu ya da olumsuz olsa bile; çocuk sonuçla çok daha zararsız bir şekilde yüzleşme şansına sahip olur.
Sınır koyma, aslında çocuğa hangi davranışının güvenli hangi davranışının riskli olduğunu, davranışı gerçekleştirdiğinde karşısına hangi sonuçların çıkabileceğini gösterir. Çocukların bir davranışı neden yapmaması gerektiğini öğretmek ve sınırları bilmesi için onlara yönleri gösteren işaret ve uyarılar sunmak ise sınır koymanın ilk adımıdır. Ayrıca sınır koymanın yararları şu şekilde sıralanabilir:
Çocuklarda sınır oluşturmadan önce, sınır konulmasındaki hedefin ne olduğunu ve bu noktada sınır koymaya gerçek anlamda ihtiyaç olup olmadığını, konulan sınırların çocuğun doğasına uygun olup olmadığı detaylı olarak düşünmek gerekir. Bu sorulara gereken cevapları verdikten sonra, gerçek anlamda sınır koymaya karar verildiğinde dikkat edilmesi gereken kurallar şu şekilde ifade edilebilir:
Sınır koyarken ceza vermek doğru bir tutum değildir. Pozitif disiplini benimsemek çok daha öğretici bir yaklaşım olacaktır. Ceza vermek ise sadece davranışın geçişi olarak durmasını sağlar. Söz konusu olan bu disiplinin amacı çocukları doğru davranışlara yönlendirerek onlara öğretici olmaktır. Ceza vermek, çocuklarda öfke ve korku yaratabilir. Ancak disiplin onları sorumluluk almaya yönlendirme konusunda etkilidir. Sınır koyma sürecinde çocuklara ceza vermek yerine doğruyu öğretmen ve bu sayede içsel motivasyonları artırmakta fayda vardır.
Çocuklara sınır koymak ve olumlu disiplinin hayata geçirmek onların sağlıklı gelişim göstermesine destek olur. Çocuğun hem ev hem de okul ortamında kendini mutlu ve güvende hissetmesi için doğru adımları atmak son derece önemlidir.
Çocuklara sınır koyarken dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar söz konusudur. Sınır koyarken kararlı ve tutarlı davranmak, çocuğun kafasının karışmasının önüne geçer. Çocuklara ayrıca neden bu kuralların var olduğunu detaylı şekilde açıklamak, onların bu kuralları daha rahat içselleştirmesine yardımcı olur. Ayrıca dikkat edilmesi gereken detaylar şu şekilde ifade edilebilir:
Sınırlar, çocuğa kendini rahat ve güvende hissettirme konusunda etkilidir. Çevre tarafından beklenen her türlü davranışın tanımlanmasının yanı sıra bu sınırlar insan ilişkilerini de belirleyebilir. İçerisinde bulunduğu dünyaya rahat şekilde adapte olmak için net mesajlara ihtiyaç duyan çocukların kendi içerisindeki potansiyeli keşfetmesi için yıl gösterici olan sınırlara ihtiyaç duyulur.
Sınır koymak, her şeye ''hayır'' demek değildir. Çocukla aranızdaki insanla ilişkide çok fazla hayır kelimesi kullanıldığında bir süre sonra anlamını yitirdiği görülür. Dolayısıyla bu kurallarda gerçek anlamda esneme olacak ve olmayacak kısımların belirlenmesi oldukça önemlidir. Çocuklar kendilerini güvende hissetmediğinde ya da koşullu olarak sevildiğini düşündüğünde bir şeyleri kolay öğrenemezler. Bu yüzden ilk olarak çocukla bağ kurmaya çalışmak, duygularını anlamak, şefkat göstermek ve onaylamak konulan sınırları daha kolay anlamasın ve ilişkiyi koruma altına almaya yardımcı olur.
Çocuklarda güven duygusu oluşturan sınır koyma konusunda bilinçli davranan Erdem Anaokulu öğretmenleri; cezasız eğitimi sağlıklı iletişim ve güven duygusunu ön planda tutan çalışma prensibiyle sektörde en iyi adrestir. Sizde çocuğunuza duygusal gelişim ve özgüven konusunda Erdem Anaokulu farkını yaşatmak istediğinizde iletişime geçmeniz yeterlidir.