Başakşehir - İstanbul /

3 yaş sendromu kavramı; genel olarak çocukların üç yaşına geldiğinde gösterdiği bazı davranış değişikliklerini ifade etmek için kullanılır. Bu dönemde çocuklarda bağımsızlık isteği artış gösterdiğinden, bazı farklı davranış değişikliklerinin fark edildiği söylenebilir. 3 yaş çocuk psikolojisi ise sık sık inatçılık, aşırı duygusal tepkiler ve öfke nöbetleriyle kendini gösterebilir. Anne babalar için bu süreç, çocuğun sosyal ve duygusal gelişimini desteklemek açısından son derece önemlidir. 3 yaş sendromu, çocukların kişilik gelişiminin büyük bir parçası olarak görülse bile; bazı durumlarda profesyonel yardım almak şart olabilir.

3 Yaş Sendromu Nedir?

3 yaş sendromu; çocukların sürekli olarak yeni şeyler öğrendiği, kendilerine olan güveninin yükseldiği ve artık bir birey olduğunu anlamaya başladıkları adeta kendini bulma dönemidir. Bu yaş aralığında çocuklarda bağımsızlık arayışı sürekli olarak artar ve kendi benliğini keşfetme çabası net olarak gözlemlenir. Buna bağlı olarak çocuğun sıklıkla isteklerini ifade etme yolunda inatçı davranışlar sergilediği fark edilir.

3-yas-sendromu-nedir.jpg

Çocuklar bu geçiş sürecinde duygusal anlamda kendilerini ifade etme konusunda zorluk çekerken; anne babanın bu süreçte anlayışlı, sabırlı ve tutarlı yaklaşım sergilemesi büyük bir öneme sahiptir. Bu süreçte çocukların sosyal ve duygusal ihtiyacını göz önünde bulundurmak, miniklerin sağlıklı bir gelişim sürecinden geçmesine yardım eder.

Bu Dönemde Görülen Davranış Değişiklikleri

3 yaş sendromu; bebeklikten çocukluğa bir geçiş dönemi olarak kabul edilir. 3 yaş çocuk psikolojisi oldukça doğal ve olağan bir evreyi temsil eder. Çocuğun yaşadığı bu sendrom anne babalar için korkutucu görünse bile, sağlıklı şekilde atlatıldığında ebeveyn ile çocuk arasındaki ilişkinin çok daha güçlü olmasına yardımcı olur. Çocuk bu süreç içerisinde kendini bulmaya çalıştığı için doğal olarak davranışları farklılaşır. Dolayısıyla 3 yaş sendromu, ''Kendini Bulma Dönemi'' olarak da nitelendirilir.

Çocuk 3 yaşına geldiğinde artık birey olduğunun farkına varır ve kendi kararlarının uygulanması için yüksek bir direnç gösterir. Ayrıca yoğun bir sosyalleşme isteği ortaya çıkar. Bağımsızlığını ilan ettiği bu dönemde ''kendim yapacağım'', ''canım istemiyor'' ve ''ben bunu yemem'' gibi cümleleri sıklıkla kullanır. Çocuklarda inat dönemi olan 3 yaş çok kritiktir. İsyankâr cümleler kullanmasının ve davranışlarında ortaya çıkan bu farklılıkların normal olduğunu bilmekte fayda vardır.

3 yaşına gelen çocuk artık büyüdüğünü fark eder ve bir birey olduğunu herkesin kabul etmesini ister. Bu dönemin ön plana çıkan bazı belirtileri vardır. Söz konusu olan bu belirtiler şu şekilde ifade edilebilir:

  • Yemek seçmeye başlaması. Sevdiği bir yemeği artık sevmediğini söyler ve onu yemeyi inatla redder,
  • Bir şeyleri artık kendi başına yapmaya çalışır. Kıyafetlerini kendi başına giymek ister,
  • Çevresine bağımsız olduğunu kanıtlamak için elinden gelen her şeyi yapar,
  • Kendi başına hareket etmeye çalışır ve arkadaşları ile daha fazla kavga eder,
  • 3 yaş çocukları çok fazla soru sorar. Sürekli olarak çevresinde olan biteni sorgular. Anne baba olarak bu sorulara anlaşılır ve kısa şekilde cevap vermek gerekir,
  • İstediği şeyler yapılmadığında ya da biri ona engel olduğunda yoğun bir kızgınlık yaşayabilir. Hissettiği duyguları yönetemedikleri için öfke nöbetleri yaşaması ise oldukça normaldir. Bu yaş aralığında sergilenen bu tavırlar normaldir,
  • Oyuncaklarını arkadaşlarıyla paylaşma konusunda sorun yaşar. Bunun sonucunda ise arkadaşları itme ve vurma davranışları görülebilir,
  • Sürekli olarak inatlaşma yaşanabilir ve çocuk kendisini çevresine ispatlamaya çalışabilir,
  • Aniden kendini yere atma, bağırma ya da uzun süre ağlama durumları görülebilir,
  • Uyku sorunları yaşayabilir ve uyuma konusunda direnebilir.

3 yaş sendromu; aslında çocuğun ''ben'' olma dönemidir. Çocuğun yaşadığı bu belirtiler, aslında bağımsızlığını gösterme isteğinden kaynaklanır.

3 Yaşındaki Çocuğum Neden Her Şeye "Hayır" Diyor?

3 yaşındaki çocukların ''hayır'' deme davranışı, genel olarak bağımsızlık kazanma süreci ile alakalıdır. Bahsi geçen bu dönem, çocuk psikolojisinde ''ilk ergenlik'' olarak isimlendirilir. Doğal olarak çocuk artık kendi fikirlerinin, sınırlarının ve tercihlerinin farkına varır. Bu durumu da en çok ''hayır'' diyerek ifade edebilir. Ayrıca bu dönem içerisinde çocuk:

  • Kendi isteklerini ortaya koymak için sınırları zorlar,
  • Kendi başına karar alma gücünü dener,
  • Her zaman kontrolün kendisinde olmasını ister,
  • Anne babanın tepkisini ölçmek için abartılı davranışlar sergiler.

Gelişimsel açıdan çocuğun bu dönemde her şeye hayır demesi ise normaldir. Çocuğun benlik gelişiminin bir işareti olduğu için, artık kendisiyle alakalı farkındalığının arttığını gösterir.

Sınır Koyma ve Tutarlılık Neden Önemlidir?

3 yaş sendromu sürecinde anne babaların yaklaşımı, çocuğun sağlıklı gelişimi açısından büyük önem taşır. Bu evrede çocuklar çevresini keşfetme arzusu içerisinde olduğundan, bunu desteklemek ve onları anlamaya çalışmak gerekir. Bu noktada onlara güvenli bir alan sağlamak ve bu alanı korumak ona çok iyi gelir. Çocuklarla iletişim kurarken sevgi dolu, net ve anlayışlı olmak süreci daha kolay atlatmasını sağlar.

Çocukların kendini ifade etmesine ve duygusal becerilerini geliştirmeye yardımcı olmak hedeflenmelidir. Çocuğun bağımsızlık arayışına karşı saygılı olmak ve onun duygusal olarak ihtiyaçlarına karşı duyarlı yaklaşımlar sergilemek süreci hasarsız atlatma yolunda atılması gereken adımlardır.

3 yaş sendromuyla başa çıkma yolları; çocukların bu dönemde anne babasına yardımcı olur. Bu süreç içerisinde sabırlı davranmak, çocuğun bu bağımsızlık isteğini anlamak ve etkili iletişim kurmak önemlidir. Tutarlı olmak, sınır koymak ve olumlu takdirle davranışları güçlendirmek etkili yollar arasındadır. Çocukla beraber oyunlar oynamak ve empati yapmak duygusal bağı güçlendirir. Bu adımlar, çocuğun bireysel ihtiyaçlarına göre uyarlanarak 3 yaş sendromu sürecini etkili ve olumlu şekilde yönetmeye yardımcı olur.

3 Yaş Sendromunda Ebeveynlerin Rolü

3 yaş sendromunda anne babanın tutumu, çocuğun duygusal ve sosyal gelişiminde büyük bir rol üstlenir. Buna bağlı olarak:

  • Bu evrede çocuğu her zaman anlayışlı şekilde karşılamak, onların duygularına değer verdiğini göstermek ve güvenilir bir rehber olmak anne babanın ilk görevidir,
  • Çocukların özerklik kazanma çabasına destek veren ve teşvik edici bir yaklaşım içerisinde olmak çocuğun kendine güvenmesine yardımcı olur,
  • Empati ve sabır, 3 yaş döneminde ebeveynin süreci başarıyla yönetmesinde anahtar faktör olarak nitelendirilir,
  • Ebeveynler, çocuğun kendi kişiliğini keşfetmesine ve kendi kararlarını alabilme becerisini geliştirme konusunda imkân yaratmalıdır,
  • Söz konusu olan bu süreç içerisinde sınırların dengeli bir şekilde belirlenmesi ve pozitif iletişim kurulması, çocuğun çok daha sağlıklı bir gelişim süreci yaşamasına yardımcı olur.

Kriz Anlarında Doğru Yaklaşım Nasıl Olmalı?

Çocuğun yaşadığı kriz anlarında bu duruma sebep olan davranışı bulmak, hangi zamanlarda bu durumu yaşadığını analiz etmek ve neden sergilediğini belirlemek oldukça önemlidir. Bu sorulara yanıt bulmak, çocuğun sergilediği bu davranışa sebep olan durumların önlenmesi açısından fayda sağlar. Anne ve baba çocuğa karşı davranış sergilerken her zaman tutarlı olmalıdır. Ayrıca fikir birliği içerisinde olmak gerekir. Çocuk istediği herhangi bir şeyin yapılması konusunda ısrarcı davranarak öfke sergilediğinde ve onun yatışması için istediği şey yapıldığında, doğal olarak bu davranış pekişir. Bu adımdan sonraki zamanlarda istediği şey yapılmadığında ise öfke davranışı ile istediğini yaptırma davranışını yeniden sergileme ihtimali oldukça yüksektir.

Öfke nöbeti geçiren çocuğun karşısında anne babanın sabırlı olması ve bu krizi doğru yönetmesi gerekir. Öfkelenen çocuğa karşı sakin bir ses tonu ile konuşmalıdır. Ayrıca çocuğun olumlu hareketleri abartıya kaçmadan övülmelidir. Anne babanın gün içerisinde yaşadığı stresi çocuğa yansıtmaması dikkat edilmesi gereken detaylar arasında yer alır. Çocuğun karar vereceği şekilde alternatifler sunmak, kriz anında kendisini daha iyi hissetmesin, sağlar. Örnek vermek gerekirse; ''boyana mı yapmak istersin?'' yoksa ''hamur mu oynamak istersin?'' gibi seçenekler sunmak; kendi kararını vermesini sağlar. Bu sayede çocuk kendini daha iyi hisseder ve kolay kolay öfkelenmez.

Anaokuluna Başlarken 3 Yaş Sendromu Yönetimi

Anaokuluna başlarken 3 yaş sendromunu yönetmek, çocuğun anaokulu uyum sürecinde yaşanacak sorunların en az seviyeye çekilmesini sağlar. Bu noktada doğru anaokulu seçimi yapmak; 3 yaş sendromuyla baş etme konusunda önemli bir adımdır. Erdem Anaokulu; gelişim ve çocuk psikolojisi konusunda anne babalara yol gösterici olan kaliteli bir kurumdur. Okul öncesi çocuk davranışlarını doğru şekilde analiz eden Erdem Anaokulu öğretmenleri, ebeveyn davranış rehberiyle anne babaların yoluna ışık tutar. Dolayısıyla 3 yaş anaokulu uyum süreci daha sağlıklı şekilde atlatılır. Sizde Erdem Anaokulu farkıyla tanışmak için hemen bize ulaşabilir ve çocuğunuz için en iyi anaokulunu tercih edebilirsiniz.